Skip to main content

Posts

Showing posts from November, 2012

Yeraltından Notlar - Fyodor Mihailoviç Dostoyevski

11 Kasım 1821 tarihinde Moskova'da doğdu. Babası Yoksullar Hastanesi'nde çalışan eski bir ordu cerrahı, annesi de bir tüccarın kızıydı. Dostoyevski'nin çocukluğu, zorba ve sarhoş bir babayla hasta bir anne arasında geçti. Dostoyevski, annesinin yardımıyla evde başladığı öğrenimini özel bir okulda sürdürdü. On altı yaşındayken annesini kaybetti. 1837 yılında Petersburg Askeri Mühendislik Okulu'na girdi. O sıralarda özellikle şiddet ve cinayet konularını işleyen kitaplar okumaya başladı. Okulu bitirdikten bir süre sonra,edebiyatla uğraşabilmek için askerlikten ayrıldı. Daha sonra babası, köylüler tarafından öldürüldü. Bu sırada parasızlık, sefalet ve sara nöbetleri içinde buhranlı bir hayat sürdü. 1846'da ilk romanı İnsancıklar yayımlandı.Dostoyevski, Rusya'daki Çarlık idaresine karşı faaliyetlerde bulunan bir grubun sürdürdüğü gizli toplantılarda yer almıştı. 1849'da Çarlık yönetimi, bu grup üyelerinin tutuklanmasını emretti. İçinde Dostoyevski'nin de

Öteki Ben - Fyodor Mihailoviç Dostoyevski

Baremin 7. derecesinde memur Yakov Petroviç Goladkin o gece deliksiz uykusundan uyandığı zaman, saat sabahın sekizine geliyordu. Goladkin esneyerek gerindi, sonra gözlerini açtı ve bir iki dakika hiç kımıldamadan yattı. Uyanıp uyanmadığını, çevresinde olup bitenlerin gerçek mi, yoksa başı sonu olmayan gece düşünün bir devamı mı olduğunu anlamaya çalıştı. Kendini toparlayınca etraf bütün canlılığı ve her zamanki haliyle karşısında belirdi. Yattığı küçük odanın kirli yeşil, isli, tozlu duvarları, kırmızıya boyalı bir masa ve çiçek desenli kırmızı muşamba kaplı Şark işi sedir hepsi her gün gördüğü şeylerdi.Yakov Petroviç'in bir gece önce eve döndüğü zaman üstünden çıkarıp rasgele fırlattığı bumburuşuk elbise dertop halde kanepenin üstündeydi. Puslu, donuk, çamura bulanmış hissi veren bir sonbahar sabahı pencereden öyle ters, nursuz bir suratla bakıyordu ki...

Karamazov Kardeşler 1 - Fyodor Mihailoviç Dostoyevski

Mal sahibi tüccar Morozova'nın evinin kilitli olan sağlam dış kapısını var gücü ile yumruklarken bıraktığımız Piyotr İlyiç Perhotin, tabiî en sonunda vuruşlarını duyurabildi. Dış kapıya böylesine şiddetlevurulduğunu işiten, iki saatten beri hâlâ heyecan içinde bulunan ve aklından silemediği düşünceler yüzünden uyumaktan korkan Fenya, şimdi tekrar nerdeyse kriz geçirecek kadar bir korku duymuştu.Kapıyı çalanın gene Dimitriy Fiyodoroviç olduğunu sanıyordu. (Oysa onun gittiğini kendi gözü ile görmüştü.) çünkü kapıyı böyle küstahça ondan başka hiç kimse çalamazdı. Fenya, uyanmış olan ve vuruşları işiterek kapıyı açmaya giden kapıcıya koştu, açmaması için yalvarmağa başladı. Ama kapıcı kim o? diye sorduktan ve kapıyı çalanın kim olduğunu, aynı zamanda çok önemli bir iş için Fedosya Markovna'yı görmek istediğini öğrendikten sonra, kapıyı açmağa karar verdi.Piyotr İlyiç, Fedosya Markovna'nın yanına, daha doğrusu aynı mutfağa girdikten sonra (ki Fenya iş daha iyi anlaşılsın diye

Ölü Bir Evden Hatıralar - Fyodor Mihailoviç Dostoyevski

Sibirya'nın ücra köylerinde, stepler, dağlar, ge-çilmez ormanlar arasında, tektük kasabalara raslanır. Bin, en çoğu iki bin nüfuslu, evleri ahşap olan bu kasabaların görünüşleri hoş değildir.Şehirden çok Moskova dolayındaki güzel köylere benziyen bu kasabalarda, biri kasaba içinde, öteki mezarlıkta, iki kilise var dır. Birçoğunda emniyet müdürleri, yargıçlar ve maiyetleri oldukça kabarıktır. iklim soğuk olmakla beraber, Sibirya'da memurluk hayatına umumiyetle kolay ısınılır. Orada, liberal fikirlerle aşılanmış basit bir halk yaşar. Nizamlar es kidir, sağlamdır, asırlarla kutsallık kazanmıştır. Haklı olarak kendilerini Sibirya eşrafı sayan bazı memurlar yerli ve kökleşmiş Sibiryalılardır. Bazıları da Kus ya'dan, hattâ birçoğu büyük şehirlerden gelmişlerdir.

Kumarbaz - Fyodor Mihailoviç Dostoyevski

Dostoievski Batı'ya ilk kez 1862 yılının haziran başlarında gitti. Planladığı ilk uğrağı Paris'tir ama, o günlerde Alman kaplıcalarından BadenBaden, Hombourg ye Ems gibi, Avrupanın kumar başkentlerinden biri olan Wiesbadenden geçerken, trenden iner, Rus gazetelerinde okuduğu ve kahramanının daha sonra acı acı yakınacağı, betimlemelere aldanarak rulette şansını denemeye gider. 'Kahramanı şöyle der ya:"Bütün dünya gazetelerinin, özellikle de bizim Rus gazetelerinin, ve hemen hemen her yılın ilkbahar başlarında makale yazarlarımızın günlük yazılarında daima iki konuyu ele almalarındaki o köle ruhluluğa dayanamıyorum: Önce Rhin' in kaplıca kentlerindeki oyun salonlarının görkem ve lüksü, ikinci olarak da,sözümona masaların üzerine yığılan altın kümeleri. Oysa onlara bunun için para da ödenmiyor: Onlar sadece çıkar gütmeyen bir dostluk kanıtı veriyorlar. Bu berbat salonlar her türlü ihtişamdan yoksundurlar ve altın oralarda masaların üzerine yığılmadığı gibi. ucundan

Haksız yönetime karşı - Henry David Thoreau

Henry David Thoreau (1817-1862), Massachusetts Devleti'ne bağlı Concord adlı küçük bir kasabada doğup büyüyor, dört yıllık Harvard Üniversitesi'ndeki öğrenimle birkaç kısa gezi dışında, bütün ömrü orada geçiyor. Harvard'ı bitirir bitirmez bir ortaokula öğretmen oluyor ama, öğrencilere dayak atmadığı için okul yöneticileriyle kavga edip ayrılıyor. Bir iki hafta süren öğretmenlik bu mesleğe bağlanmasına yetiyor ve kardeşiyle birlikte özel bir okul açıyor. Zamanı için ileri bir adım olan dayaksız eğitim sistemini uygulayan okulu büyük ilgiyle karşılanıyor. Ne yazık ki, iki buçuk yıl sonra,kardeşinin ölümü üzerine Thoreau okulu kapatmak zorunda kalıyor. Thoreau o sıralarda ünlü filozofEmerson'la tanışıyor ve bir süre onun evinde kalıp yazmanlıktan bahçıvanlığa kadar her türlü işte çalışıyor. Bir ara, köleliği sürdürüyor ve Meksika'ya karşı açtığı haksız savaşı durdurmuyor diye Amerikan yönetimine kızıp onunla hiçbir ilişkisi olmadığını belirtmek için vergi vermekte

Ecinniler Cilt: 1 - Fyodor Mihailoviç Dostoyevski

Pek saygideger Stepan Trofimovich Verkhovensky'nin biyografisinden bazi bilgiler.Simdiye kadar kayda deger özelliklerin olmadigi kentimizdeki garip olaylari anlatmadan önce, tecrübeli bir yazar olmadigimdan, biraz geriye gidip, pek becerikli ve saygideger Stepan TrofimovichVerkhovensky'mizi ilgilendiren biyografik bilgilerle baslamanin gerekli oldugunu anladim. Aktarmak amacini güttügüm öykü daha sonra anlatilacagina göre, bu bilgilerin, kentimizin sosyal ve politik tarihinin açiklanmasina hizmet edecegini umarim.Derhal söyleyeyim ki, Mr. Verkhovensky, aramizda daima, oldukça özel ve özel oldugu kadar da uygar bir rol oynardi ve bu rolünübüyük bir tutkuyla severdi..

Dokuz Mektup - Fyodor Mihailoviç Dostoyevski

Onurlu ve çok değerli dostum Petroviç! Üç gündür sizi arıyorum, çok değerli dostum, çok önemli bir hususta konuşmamız gerek fakat sizi hiçbir yerde bulamıyorum. Dün karım, Semion Aleksiyeviç'e yaptığı ziyaret sırasında sizinle ilgili oldukça manevi bir şaka yaptı: Bana, evde göçmen Yahudi kadınlar çalıştırdığınızı söyledi. Evleneli daha üç ay olmamış ve yuvanızı ihmal ediyormuşsunuz. Bir hayli güldük sizi hoş bir şekilde anarak. Öte yandan, çok değerli dostum, beni ciddi anlamda endişelendirdiniz. Semion Aleksiyeviç bana, Société Unie dans kulübünde bulunup bulunmadığınızı sordu. Karımı Semion Aleksiyeviç'in evinde bırakıp kulübe koştum. Gülünç, aynı zamanda ağlanası durumlar vardır. Halimi bir düşünün! Yanımda karım olmadan, yalnız başıma kulübe gittim!

Ev Sahibi - Fyodor Mihailoviç Dostoyevski

Dostoyevski'den geleceğin büyük yazarı olarak söz etti. Yazar 1849'da I. Nikola'nın baskıcı rejimine muhalif Petraşevski grubunun üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklandı. Kurşuna dizilmek üzereyken cezası sürgün ve zorunlu askerliğe çevrildi.Cezasını tamamlayıp Sibirya'dan döndükten sonra Petersburg'da Vremya dergisini çıkarmaya başladı, yazdığı romanlarla tekrar eski ününe kavuştu. 1847-1848 yılları arasında yayımlanan Ev Sahibesi, Bay Proharçin, Dokuz Mektupluk Roman ve Polzunkov en güzel öyküleri arasında yer aldı.

Ecinniler Cilt: 2 - Fyodor Mihailoviç Dostoyevski

Pek saygideger Stepan Trofimovich Verkhovensky'ninb biyografisinden bazi bilgiler.Simdiye kadar kayda deger özelliklerin olmadigi kentimizdeki garip olaylari anlatmadan önce, tecrübeli biryazar olmadigimdan, biraz geriye gidip, pek becerikli ve saygideger Stepan Trofimovich Verkhovensky'mizi ilgilendiren biyografik bilgilerle baslamanin gerekli oldugunu anladim. Aktarmakamacini güttügüm öykü daha sonra anlatilacagina göre, bu bilgilerin, kentimizin sosyal ve politik tarihinin açiklanmasina hizmet edecegini umarim.Derhal söyleyeyim ki, Mr. Verkhovensky, aramizda daima,  oldukça özel ve özel oldugu kadar da uygar birrol oynardi ve bu rolünübüyük bir tutkuyla severdi; öyle ki, bu rol olmadan onun, bir varlikgösteremeyecegini düsünmemek elimden gelmez.

Delikanlı - Fyodor Mihailovic Dostoyevski

Delikanlı  Delikanlı yalnızlıktan ve dış dünyadan kopmaktan özel bir ruhsal kıvama ulaşan genç ve tipik bir Dostoyevski kahramanının hikayesidir... Dostoyevskinin en büyük kitapları arasında hiç sayılmayan bu romanı ilginç yapan şey, tıpkı kahramanı gibi yazarının da bu sayfalarda büyük amaçlarla kendi akıl karışıklığı arasında bölünmüş gözükmesidir...  "Bütün bu karakterler, her ne kadar birbirinden farklı olsalar da, önemli bir ortaklığa sahiptir: Öncelikle, istisnasız her biri, yalnızdır -hayatı ve yaşadıkları çevreleri anladıkları için kendilerine yeten, kendi dünyalarına gömülü ve kendileriyle meşgul olarak yaşadıkları için başkalarına hep yabancı gözüyle bakan insanlardır. Onların gözünde diğer insanlar, ya kendilerini hükmü altına alma tehdidi taşıyan ya da kendilerine boyun eğecek yabancı birer güçtür sadece. Delikanlının genç Dolgorukiysi, bir Rothschild olma "fikri"ni açıklayıp bu "fikri" gerçekleştirmek üzere yaptığı deneyleri anlatırken -bu

Suç ve Ceza - Fyodor Mihailovic Dostoyevski

Raskolnikov 1.5 Rubleyi aldı ve dışarı çıkıp bir meyhaneye gitti. Marmeladov yan masada oturuyor olmasına rağmen taşınıp sohbet etmekten kendini almamıştı. Marmeladov eşini çok seviyordu ve üç çocuğunu da; ama çok içyordu. O kadar ki ailenin geçimi için Sonya fahişelik yapmak zorunda kalmıştı. “Ne kadar fedakar bir kız bu Sonya” diye düşünmekten kendini almamıştı. RaskolnikovMarmeladov ‘un evine gittiklerinde eşi haykırışla onları yumruklamaya başladı.Hep içiyordu ve evdeki 20 Rubleyi götürüp içkiye vermişti. Marmeladov Raskolnikov cebindeki 50 Kapik’i oraya bırakarak uzaklaştı. Eve geldi, yorgundu. Nastasya bir mektup getirdi. Raskolnikov heyecanla okumaya başladı mektubu. Annesinden gelmişti mektup. Annesi kız kardeşi Dunya’dan bahsediyordu. Dunya, Luzhin adında çift memurluğu olan 45 yaşındaki biriyle evlenecekti. Hem Luzhin onların eşyalarıyla beraber Petersbur’ga gelmesi için yardım edecek, gelmelerini sağlayacaktı. Annesi, 60 mil ötedeki tren yoluna gitmek için bir araba aya

Alexandre Dumas – Monte Cristo

24 Mayıs 1815'de 'Firavun'gemisinin Marsilya'ya yaklaştığı görülüyordu. Kıyıdaki bir bay geminin yanaşmasını bekleyemedi. Bir sandala atlayıp gemiyi karşjlamaya çıktı.Sandal ycklaşırken genç bir adam geminin yan tarafma geldi. Görünüşü kaptana benziyordu. Yirmi yaşlanndaydı. Gözleri ve saçı siyahtı. Üzerinde tehlikeyle karşılaşmaya ohşkın kişilerin güvenli hali vardı