Anatole France (1844-1924) 19. yy sonu ve 20. yy başları Fransız edebiyatında klasik geleneğin en saygın temsilcisi sayılır. Yapıtlarında zengin bir klasik kültürü açık ve duru bir dille, bilge bir alaycılıkla yansıtabilmiş, edebiyatın her türünde yapıtlar vermiş, politika, din, tarih, sanat, edebiyat ve felsefe alanlarında Voltaire ve Diderot'nun hümanist aydınlanma geleneğini sürdürmüştür. Asıl adı Jacques-Anatole-François Thibault olan Anatole France 1844 yılında Paris'te bir kitapçının oğlu olarak dünyaya geldi. Stanislas Lisesi'nde sağlam bir hümanist eğitim aldıktan sonra kütüphanecilik, yayınevi asistanlığı, arşivcilik, öğretmenlik gibi değişik işler yaptı. Bu arada Parnasse okulu şairleri arasında yer aldı ve edebiyat çevrelerinde saygın bir yer edindi. 1875 yılında Le Temps gazetesi onu edebiyat eleştirmeni olarak işe aldı. Bu gazetede çağdaş yazarlar üzerine yazdığı eleştiriler daha sonra dört ciltlik La Vie Litteraire (Edebiyat Hayatı) adıyla yayımlandı. Daha sonra yayımlanan Sylvestre Bonnard'ın Suçu (1881) adlı romanı, güzel dili ve alaycı deyişiyle onu bir anda üne kavuşturdu.1877 yılında evlenip beş yıl sonra boşandı ve Paris'in ünlü edebiyat salonlarından birine ev sahipliği yapan Madam de Caillavet ile birlikte yaşamaya başladı. Bu ilişkiden esinlenerek yazdığı trajik bir aşk öyküsü olan Kırmızı Zambak (1894) büyük başarı kazandı.1896 yılında Fransız Akademisi'ne seçildi. Bu yıllarda toplumsal sorunlarla giderek daha çok ilgilenmeye başladı. Dreyfus Olayı başladığında Emile Zola'nın en yakın destekçisiydi. Onun hazırladığı bildiriye ilk imzayı attı. Amerika'daki Sacco-Vanzetti davası nedeniyle yazdığı açık mektup Amerikan gazetelerinde yayımlandı. 1897-1901 yılları arasında yazdığı dört ciltlik Histoire Contemporaine (Çağdaş Tarih) adlı romanında Dreyfus olayını ve Fransız toplumsal politik yaşamını ele aldı. Voltaire ve Fenélon biçeminde özyaşam öykülerinden oluşan Le Livre de Mon Ami (Dostumun Kitabı, 1899); Le Petit Pierre (Küçük Pierre, 1918), Ördek Ayaklı Kraliçe Lokantası (1893), Jerome Coignard'ınDüşünceleri (1893), Azize Claire Çeşmesi (1895) ile toplumsal sorunlara ve Fransız politik tarihine eğildiği Penguenler Adası (1908), Jean D'Arc (1908), Tanrılar Susamışlardı (1912) ve Meleklerin İsyanı (1914) gibi romanları, öbür önemli yapıtlarıdır. 1921 yılı Nobel Edebiyat Ödülü ona verildiğinde 25 cilt tutan yapıtlarıyla tüm dünyada tanınan bir yazardı. Ömrünün son yıllarında Fransız Komünist Partisi'ne üye oldu. 12 Ekim 1924'de on yıl kadar önce taşınmış olduğu Tours kentinde öldü. Cenazesi devlet töreniyle gömüldü.
Öğrencilik yıllarımdan beri, içimde çok büyük kaynakların olduğuna inanıyordum. Ancak, geçen uzun yıllar boyunca bu kaynaklara ulasmanın yollarını bulamamıstım.Hafıza eğitimi ile tanıstığımda, aradığım kaynaklara giden aracı bulduğumu hissettim. Hafıza eğitiminde sağlamıs olduğum hızlı ilerleme, kendime olan özgüvenimi inanılmaz derecede artırdı. Her geçen gün, içimdeki büyük kaynaklara ulastığımı hissediyor ve çalısmalarımı daha da hızlandırıyordum. Bu çalısmalar sonucunda edindiğim bilgileri insanlara seminerler yoluyla aktarmaya basladım. Đstanbul'da ve Anadolu'nun birçok kentinde verdiğim sayısız seminerler sonunda hafıza eğitimi ile ilgili bir CD çıkarmaya karar verdim. Bu CD ülke çapında büyük bir ilgi gördü.Bir hafıza seminerim sırasında tanıstığım Ahmed Cemil Bey veiki oğlu Abdullah ve Muhammed'in hafıza eğitimi ile ilgiliçoközel çalısmalar yapmaları ve bu ise gönül vermeleri beni çok etkiledi. Abdullah ve Muhammed'le ülke çapında yapmıs olduğumuz basarılı ça...