Televizyon sunucusu, televizyon sunucusu, televizyon sunucusu, televizyon sunucusu, tren sürücüsü."Çavus Hooper basını kaldırdı. "Tren sürücüsü mü?""Özür dilerim, dilim sürçtü. Televizyon sunucusu."Basmüfettis Coleridge zanlı profillerinin yer aldığı kalın dosyayı masasına bırakıp dikkatini durum odasınınbir kösesine kurulmus genis video ekrana çevirdi. Son iki saattir kasetleri rastgele seyrediyordu.Garry yesil kanepeye uzanmıstı. Duraklama düğmesine basılınca Garry'nin görüntüsü dondu. Kasetdönüyor olsaydı da resimde fazla bir değisiklik olmayacaktı çünkü Garry her zamanki pozisyonundaydı:m Bacaklar açılmıs, kaslar gevsemis, tembel tembel sol eliyle hayalarını oksuyor.Sağ ayak bileği üzerinde bulanık bir mavi kartal havada dolanmaktaydı. Coleridge o kartaldan nefret ediyordu. Bu anlamsız küstahlık ve cehalet yığını kendinde o kartalla ortak ne buluyor olabilirdi? Düğmeyebasınca Garry konustu."Sizin Đngiliz Birinci Ligi, on gerizekâlıyla en önde iri bir gorilden olusur ve o da genellikle siyahinin biridir."Coleridge dikkatini toplamaya çalıstı. Zihni dağılmaya baslamıstı bile. Bu insanlar ne kadar boskonusabilirlerdi? Herkes bos konusurdu ama çoğu insanların konustukları uçup giderdi; oysa bunlar içinpalavranın sonu yoktu. Üstelik bunlar kanıttı. Dinlemek zorundaydı."...On gerizekâlının isi, marke edilmeyeceğini umarak topu gorile geçirmek ve onun da gol atmasınıbeklemektir."Dünya bu parlak gözlemleri daha önce duymustu: Bu bölümler Dikiz Yapımcılık'taki yetkililer beğendiği için yayınlanmak üzere seçilmisti. Aynı cümlede kullanılan "siyahi" ve "goril" sözcükleri müthis bir reality TV sahnesi demekti.
![]() |