Nietzsche, Ecce Homoda, kendi değişim süreçlerini ve eserlerinin ortaya çıkış öykülerini anlatır ve "Üst İnsan" kavramına model olarak kendisini ortaya koyar. "Neden Böyle Bilgeyim?", "Neden Böyle Akıllıyım?", "Neden Böyle İyi Kitaplar Yazıyorum?" gibi sorularla çalışmanın başlangıcında kendisini ameliyat masasına yatırır Nietzsche. Ardından da eserlerinin hangi dönemde, hangi şartlar ve sağlık koşullan altında, hangi esinlenmelerle yazıldığını detaylı olarak anlatır. Bütün anlattıklarına karşın, ironik bir şekilde, sık sık kendisinin anlaşılmasını beklemediğinden de dem vurur ve ekler:"Bir gün korkunç bir şeyin anısıyla birlikte anılacak benim adım, yeryüzünde eşi görülmemiş bir bunalımın, en derin bunalım krizinin; o güne dek inanılmış, istenmiş, kutsal görülen ne varsa, hepsine karşı yöneltilecek bir son sözün anısıyla."
Öğrencilik yıllarımdan beri, içimde çok büyük kaynakların olduğuna inanıyordum. Ancak, geçen uzun yıllar boyunca bu kaynaklara ulasmanın yollarını bulamamıstım.Hafıza eğitimi ile tanıstığımda, aradığım kaynaklara giden aracı bulduğumu hissettim. Hafıza eğitiminde sağlamıs olduğum hızlı ilerleme, kendime olan özgüvenimi inanılmaz derecede artırdı. Her geçen gün, içimdeki büyük kaynaklara ulastığımı hissediyor ve çalısmalarımı daha da hızlandırıyordum. Bu çalısmalar sonucunda edindiğim bilgileri insanlara seminerler yoluyla aktarmaya basladım. Đstanbul'da ve Anadolu'nun birçok kentinde verdiğim sayısız seminerler sonunda hafıza eğitimi ile ilgili bir CD çıkarmaya karar verdim. Bu CD ülke çapında büyük bir ilgi gördü.Bir hafıza seminerim sırasında tanıstığım Ahmed Cemil Bey veiki oğlu Abdullah ve Muhammed'in hafıza eğitimi ile ilgiliçoközel çalısmalar yapmaları ve bu ise gönül vermeleri beni çok etkiledi. Abdullah ve Muhammed'le ülke çapında yapmıs olduğumuz basarılı ça...