Sanatta ve politikada espri ve fıkra, çok az, çok seyrek kitaplastırılan bir konudur. Nedense bu konuya yeterli ölçüde egilme geregi duyulmamıstır. Birçok sanatçı ve politikacının yüzlerce sayfalık biyografilerinde bile, onların büyük çogunlugunun espritüel yanlarına yer verilmesi ihmal edilmistir. Herhalde bu biyografilerin yazarları, ciddi bir esere, ciddi olmayan unsurlar eklemekten kaçındıklarını sanıyorlar. Hâlbuki bir sanatkârı, bir politikacıyı veya herhangi bir ünlüyü, bilinen bir fıkrası, bir nüktesi;hakkında yazılmıs ayrıntılı bir yasam öyküsünden daha çok anılarda canlandırıyor, dillerde dolastırıyor.Bir ünlüye ait fıkrada kendi inisiyatifi olmayabilir, ama espri muhakkak sahibinin inisiyatifi ile vücut bulur. Espri; bir duyguyu, bir düsünceyi, bir cevabı sakayla, ince bir alayla ifadeye koymaktır. Espri, muhatabı hafifçe ignelemekten hakarete kadar varan dozlarla ortaya konabilir. Bunun sınırlarını, espritüel kisinin pervasızlıgı ile içinde bulunulan ortam ve kosullar belirler.Espri, bir zekâ ürünüdür. Ancak zeki kimseler espri yapabilir. Fırsat çıktıgında bir espri yapamamak zekâ eksikligine
isaret eder.Politikada esprinin ayrı bir yeri vardır. Ünlü bir politikacı, "Yeri geldiginde bir espri patlatamayan kimse politikacı olmamalıdır." diyor. Bu, politikada zekâ kıvraklıgının daha da önemli oldugunun ifadesidir.Bu kitapta gerek tarihten, gerekse zamanımızın sanat ve siyaset çevrelerinden tanınan birçok kimseye ait güzel espriler bulacaksınız.Bu kitap, ünlülerin insanî yanlarını en iyi yansıtan espri ve fıkraları hakkında bir fikir verebilirse bir ölçüde amacına ulasmıs olacaktır.