Merhaba asağıdaki!Adam kendisine seslenildiğini duyduğunda, elindeki kısa sopaya sarılı bir isaret flamasıyla kulübesinin önünde duruyordu. Bulunduğu yerin doğal yapısı göz önüne alınacak olursa; insan, sesin geldiği yön konusunda adamın kusku duymasının mümkün olamayacağını düsünürdü; ama basının hemen üstüne, benim durduğum dik yarın tepesine bakmak yerine, tam aksi yöne dönüp tren hattına baktı. Davranıs biçiminde olağandısı bir sey vardı ama ben tüm çabama rağmen ne olduğunu ifade edemeyeceğim. Bedeni derin çukurda gölgede kaldığı ve olduğundan küçük göründüğü, bense tam yukarısında, onu henüz görmeden kızıl günbatımı parıltısına gömüldüğüm ve elimi gözlerime siper etmek zorunda kaldığım dik yarın tepesinde durduğum için, davranısının dikkatimi çekecek kadar olağandısı olduğunu biliyorum.- Merhaba asağıdaki!Tren hattına bakıyorken tekrar dönüp gözlerini yukarı kaldırınca, tam tepesinde beni gördü.
![]() |