Her şey bir yol yitimiyle başladı.Altımızda kara bir yılan gibi uzanıp bir yandan da gecenin derinliğine doğru ilerleyen o upuzun şerit, gözlerimin önünden bir anda silinince ne yapacağımı şaşırdım. Sanki yolu değil de yaşamı ikiye bölen bembeyaz çizgileri; sağa sola dizilmiş kırmızılı yeşilli kilometre taşlarını tuhaf bir telaşla aradım. Ama bulamadım hiçbirini. Bu sırada farların ışığı da sürekli yön değiştirmeye başlamıştı. Bir görünüp bir kaybolan ağaçların tepesini aydınlatıyorlardı ikide bir; yol gösterici fenerinin değişken ışığı gibi... Bütün ağaçlar birer yaprak yığınına dönüşmüşlerdi ve ben onların yalnızca üst dallarını görebiliyordum artık. Yeşille siyahın birbirine yakışmayan bu birlikteliği ürküttü beni. Her şey hızla biçim değiştirmeye başladı. Korktum. Çok korktum. Sarsıntılardan oluşan bir dünyanın içine düşmüştük. Daha önce hiç çıkmadığımız, acemisi olduğumuz bir yolculuğa çıkmak üzereydik hep birlikte... Bunu anladım.
![]() |